Çocukların online İngilizce öğretmeni

cocuklarin-online-ingilizce-ogretmeni-17052011

Çocukların online İngilizce öğretmeni

Mehmet Bayer - 17 Mayıs - (HİBYA) - Muğla'da yaşayan, gencecik, pırıl pırıl yeni nesil İngilizce öğretmeni Sıla Tüzemen, tüm dünyayı etkisi altına alan koronvirüs salgını dolayısıyla şu günlerde evlerden dışarıya çıkamayan dünyanın dört bir yanındaki çocuklara online İngilizce dersi veriyor, romanlar okuyor, hikayeler anlatıyor.

Tüzemen, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, 1995 yılında İzmir'de doğduğunu, ailesiyle Türkiye'de ve Avustralya'da çeşitli şehirlerde yaşadığını söyledi.

İngilizce ile 4 yaşında tanıştığını, geçen yıllarda hem Türkçe hem de İngilizce'de dil becerisini koruduğunu anlatan Tüzemen, ''Okumayı her zaman çok sevdim, çünkü küçük yaşta kütüphanelerle tanıştım. Bilmediğim, yalnız olduğum bir ülkede sessiz ve huzurlu bir alanda armut koltuklarda bağdaş kurup, kocaman resimli kitaplar okumak beni çok mutlu etti.'' dedi.

Tüzemen, ilerleyen okul yıllarında da bu becerilerini kullanabileceği aktivitelere katıldığına işaret ederek, ''Lisede dil sınıfında okumaya karar verdim. Sonuç olarak İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği bölümüne yerleştim. Aldığım eğitim hem iş hayatında hem de fikir dünyamda çok kapılar açtı. İşini çok seven, öğrencileriyle beraber bir okul yaşamı kuran hocalarım olduğu için çok şanslıydım. Her yıl okulu ve işimi daha çok sevdim, ancak başlarda olan akademik hayata devam etme hayalimden, Türkiye akademi dünyasındaki tatsızlıklar ve rekabet sebebiyle vazgeçtim.'' dedi.

Her yeni mezun öğrenci gibi yurtdışı hayalleri kurduğunu, ancak döviz kurları nedeniyle o defteri kapattığını aktaran Tüzemen, yaşamıyla ilgili şunları paylaştı:

''İlk işime başladım. 3 yaşında 12 çocuğa henüz anlamadıkları bir dilde hikayeler okudum onların ağlama sesleri eşliğinde. Sular duruldu bir süre sonra ve gözleri parıldamaya başladı çünkü karşılarındaki öğretmenin neredeyse bağırarak, abartılı vücut hareketleriyle anlattığı şeyleri anlıyorlardı artık. Orada olan neyse onlar da parçası olmak istiyordu. Çok güzel bir ortam vardı sınıfımda, ancak yine her yeni mezun öğretmen gibi yöneticilerle 'para mı, öğrencinin faydası mı daha önemli' gibi kritik tartışmalar ettikten sonra işyerinde duramaz hale geldim ve öğrencilerime kısa zamanda veda etmek zorunda kaldım.''

Tüzemen, sıranın işsizliği deneyimlemeye geldiğini belirterek, ''Bulgaristan'ın bilmem neresinde yatılı İngilizce öğretmeni ilanlarına kadar ilerlemişken, bir online öğretmen ilanına denk geldim ve hiç bilmediğim bir sektörün parçası oldum. Kervanı yolda düzdüm, 5 yaşında herhangi bir dili paylaşmadığımız çocuklarla bilgisayar yoluyla anlaşmayı öğrendim. Şaşılacak derecede kuvvetli duygusal bağlar kurdum ve şimdi gözümün önünde büyüyen fakat Tayvan'ın, Suudi Arabistan'ın bir köşesinde yaşayan çocuklar tanıyorum. Başta sadece evet ve hayır diyerek iletişim kuran çocuklar şimdi koronavirüsten etkilenen yaşamlarını anlatıyorlar bana.'' diye konuştu.Her şeyin güllük gülistanlık olmadığını, Türkiye'de online çalışmanın halen zorlukları bulunduğunu, en çok kullanılan uluslararası ödeme sistemlerinin Türkiye'de erişime kapatıldığını anlatan Tüzemen, bu gelişmelerin hem Çin'den oyuncak getiren esnafı, hem de kendisi gibi 21. yüzyıl tipi iş modellerini icra etmek isteyenleri güç durumda bıraktığını dile getirdi.

Tüzemen, şöyle devam etti:

''Normalleşmeye çalıştığımız günlerde kafamdaki soru hangi normale evrildiğimiz. Yani bu geçmişe bir dönüş mü, yoksa yeni bir normal mi yaratacağız? Umudum her şeyin eskisi gibi olmaması, bazı yeniliklerin hayatımıza entegre olması. Artık eğitim almak için okula gitmek zorunda olmayan, eğitim vermek için de kamu görevlisi veya patron kölesi olmak zorunda olmayan kişiler olabiliriz, bunun için pek çok imkana sahibiz. Şu anda ben de İzmir Demokrasi Üniversitesinde yüksek lisans eğitimimi evden sürdürüyorum. Aynı zamanda online çalışıyorum, İngilizce dersi veriyorum. Hep birlikte görüyoruz ki aslında bu tip dönüşümler mümkün.''

Bu fikirden hareketle her hafta Youtube mecrasında çocuklar için İngilizce hikaye okuma seansları düzenlediğini, adeta bir sınıfta veya kütüphanedeymiş gibi kamera aracılığıyla hayali izleyicileriyle etkileşim kurduğunu vurgulayan Tüzemen, '' Belki yalnızca video izleyerek bir dili kullanır hale gelemeyebilirsiniz, ama o dile karşı olumlu tutum geliştirebilirsiniz ve bu öğrenmenizi kolaylaştırabilir, destekleyebilir. Videolarımda çocuklara öğrendikleri ikinci dille doğal bir bağlamda bir araya gelme olanağı sunuyorum. Tabi içerikler yalnızca İngilizce öğrenmek amaçlı değil, okuma sevgisini geliştirme açısından da değerlendirilebilir.'' görüşünü aktardı.

Tüzemen, okullardaki İngilizce öğretmenlerin emeklerinin yadsınamayacağını, ancak her sınıfta 30 çocuk ve haftada yalnızca 2 ders saati verilerek harikalar yaratmalarını beklememek gerektiğini, okullarda çalışmayan öğretmenlerin de öğrenime destek verebileceğini, öğrenmeye yol açacak bir alternatif olabileceğini, gençlerin bunu yapabilecek becerilere ve motivasyona sahip olduğuna işaret ederek, İngilizce öğrenen çocukların keyif almasını umduğu videolara Youtube'da ''Stories with Sila'' kanalından ulaşılabileceğini kaydetti.


Hibya Haber Ajansı