EUR/USD'da gerilemeler alım fırsatı olabilir

eurusdda-gerilemeler-alim-firsati-olabilir-03101903

EUR/USD'da gerilemeler alım fırsatı olabilir

Küresel büyümeye yönelik endişeler ve ticaret görüşmelerine ilişkin gelişmeler gündemdeki canlılığını korumaya devam ediyor. Küresel piyasalar Salı günü ekonomik büyümenin en önemli göstergelerinden biri olan ABD ve Euro Bölgesi'nden gelen imalat PMI verilerini takip etti.

Euro Bölgesi PMI verisi beklentilere paralel bir şekilde 45.7 gelirken, ISM’in açıkladığı ABD PMI verisi son 10 yılın en düşük seviyesi olan 47.8’e geriledi. Beklentilerin altında gelen PMI verisi piyasalar tarafından resesyon sinyali olarak algılandı ve risk iştahını sınırladı.

ABD'den gelen son imalat sanayii verileri sektörel bir daralmaya işaret ediyor. Dün açıklanan öncü ADP tarım dışı istihdam verisi ise beklentilerin altında gelerek FED’den Ekim ayında gelecek faiz indirimi beklentilerini kuvvetlendirdi. İmalat ve istihdam piyasasından gelen verilerden sonra piyasalar bugün açıklanacak imalat dışı PMI ve Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisini takip edecek.

Euro bölgesi ekonomisinin lokomotifi Almanya’daki yavaşlamanın olumsuz etkileri küresel ekonomiye yansımaya başladı. Gittikçe artan sayıda piyasa analisti 2020 yılının küresel resesyon için bir kırılma noktası olabileceğini öne sürüyor.

Küresel borç hacminin 250 trilyon dolara ulaşması, ticaret savaşı ve Brexit gibi belirsizlikler bu ihtimalleri kuvvetlendiriyor. Ağustos ayında ABD 10 yıllık tahvillerinin getiri eğrisi 2007 yılından bu yana ilk kez 2 yıllık tahvillerin altına gerilemiş, getiri eğrisi terse dönmüştü.

EUR/USD Paritesi Gerilemeye Devam Edecek mi?

Son gelen öncü göstergeler ekonomide yeni bir türbülansa girilebileceğine işaret ediyor. EUR/USD paritesi farklı parametrelerin ekseninde fiyatlama davranışını sürdürürken; düşük büyüme, demografik yapı içerisindeki yaşlı nüfusun çokluğu, iç talepteki yavaşlık, üye ülkeler arasındaki ekonomik uçurumlar Euro Bölgesi'nin yumuşak karnı olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor.

Bütün bunlara ek olarak siyasi istikrarsızlık ve Brexit gibi bir belirsizlikler Euro Bölgesi'nin büyüme potansiyelinin önünde engel oluşturuyor. İç talebi faiz indirimleri ile canlandırmaya çalışan ECB, küresel ekonomik aktivitedeki daralmaya bağlı olarak azalan ihracat hacmine çare arıyor. Her ne kadar ABD, Çin ve diğer ülkelerle bir ticaret savaşı içerisinde olsa da, doların rezerv para konumunu koruması ve ihracat odaklı bir ekonomik yapısının olmaması dolardaki yükseliş hikayesine destek sağlıyor.

Makroekonomik göstergelerdeki zayıf seyir ve artan risklerle birlikte FED’in bu yıl içerisinde 25 baz puan daha faiz indirimine gitmesi bekleniyor. ECB’den gelen sinyaller de önümüzdeki süreçte faiz indirimlerine devam edileceği yönünde. ECB’nin parasal genişleme planı ve faiz indirimi sürecinin FED’inkinden daha kapsamlı olması Euro’nun Dolara kıyasla daha fazla değer kaybetmesine yol açıyor.

Bu konjonktürde küresel ekonomik görünümün kötüleşmesi Euro’nun aleyhine olacakken, Dolar bu süreçten güçlenerek çıkacaktır. ABD ekonomisinden gelen olumsuz makroekonomik veriler dolara sınırlı bir şekilde değer kaybettirecekken, EUR/USD paritesinde aşağı yönlü trendin devam etmesi halinde 1.0770 seviyelerine kadar bir hareket alanı oluşabilir.

Piyasaların tatmin olacağı bir ABD-Çin ticaret anlaşmasının gerçekleşmesi durumunda Trump’ın başkan seçildiğindeki 1.0350 seviyeleri orta vadede hedef fiyat olarak gündeme gelecektir. Ancak ABD’den gelen olumsuz verilerin devamı halinde kısa dönemli yukarı yönlü hareketlerde 1.10-1.11 bandı izlenecektir. Stratejik olarak EUR/USD paritesindeki düşüşleri alım fırsatı olarak değerlendirmek yerine, yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirmek daha rasyonel bir hamle olacaktır.

Alan Yatırım