TCMB faiz indirimlerine ara vermedi

tcmb-faiz-indirimlerine-ara-vermedi-19022005

TCMB faiz indirimlerine ara vermedi

TCMB faiz indirimlerine, hızını azaltsa da, ara vermedi. TCMB, yılın ikinci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini (1 hafta vadeli repo ihale faizi) beklentilerle uyumlu olarak 50bp düşürerek %11,25’ten %10,75’e indirdi (Konsensüs: -50bp; Gedik Yatırım: 0bp). Böylelikle, 1Y19 sonunda %24 seviyesinde olan politika faizi temmuz (-425bp), eylül (-325bp), ekim (-250bp), aralık (-200bp), ocak (-75bp) ve şubatta (-50bp) olmak üzere son 6 toplantıda yapılan toplam 13.25 puanlık indirimle %10,75’e geriledi.

Metinde, enflasyon ve sermaye hareketlerine dair olumlu ifadeler azalırken, küresel ve yurtiçi büyümeye yönelik vurgu öne çıktı. Önceki metinde yer alan “enflasyon görünümünde devam eden iyileşme, enflasyon beklentilerinde genele yayılan düzelme, çekirdek enflasyon göstergelerindeki ılımlı seyirde döviz kuru gelişmelerinin etkisi” gibi ifadeler son metinde yer almadı. Yurtiçi iktisadi faaliyete ilişkin olarak hâlen zayıf seviyelerde olsa da yatırım ve istihdam tarafında toparlanma sinyali alındığı ifadeleri dikkat çekti. Kredi büyümesi ve kompozisyonuna ilişkin gelişmelerin yakından izlendiği de bir diğer dikkat çeken nokta oldu. İhtiyaç kredilerinde gözlenen hızlı artışa yönelik olarak, gerekli görülürse, bazı düzenlemelere gidilebileceğine ilişkin Ocak ayı sonundaki Enflasyon Raporu tanıtım toplantısında da mesaj verildiğini hatırlatalım. Küresel finansal koşullar ve küresel ticaretin gelişen ülkelere yönelik sermaye akımı ve risk iştahını desteklediği ifadesi; küresel büyümeye dair artan belirsizliklerin etkisiyle sermaye akımı ve risk iştahında dalgalanmaya yol açtığı şeklinde revize edildi. Ayrıca, Çin’de ortaya çıkan salgın hastalığın sermaye akımları, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturabileceği etkilerin izlendiğine değinildi. Yapılan indirim “daha” ölçülü olarak nitelenirken, önceki metinde olduğu gibi enflasyondaki seyrin yılsonu tahminiyle uyumlu olduğu ve kararın enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak alındığı ifade edildi.

Mevcut durumda, politika duruşunun temkinli olduğunu söylemek zor. 2019 sonunda %11,84 seviyesinde olan yıllık enflasyonun geçen ay %12,15’e yükselmesiyle birlikte; gerçekleşen enflasyon üzerinden reel getiri (politika faizi-enflasyon) negatif bölgeye geçti. 2019 sonunda %12 olan politika faizini geçen ay %11,25’e, bu ay da %10,75’e inmesi negatif reel getirinin artmasına yol açtı.  TCMB Beklenti Anketi ve bizim tahminlerimize göre yıllık enflasyonun 1-2 ay içinde %12,8 civarına yükselme olasılığı bulunuyor. TCMB tarafından da son Enflasyon Raporu toplantısında, enflasyonun bir süre mevcut seviyelerde yatay seyredip, beklentilerde genele yayılan iyileşme ve uygun parasal duruşun katkısıyla yıl sonunda TCMB tahminine doğru gerilemesi beklendiği ifade edildi. Her ne kadar %8,2 seviyesindeki TCMB tahminini baz alarak beklenen enflasyon üzerinden hâlen önemli bir pozitif reel getiri bulunsa da; enflasyon görünümünde kısa vadede gözlenen yükseliş, kısa vadeli enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin durması, jeopolitik risklerde ve kur oynaklığındaki artış, gerçekleşen enflasyon üzerinden reel faizin emsal ülkelerin altında kalmayı sürdürmesi gibi gerekçeler ve 8’den 12’ye yükseltilen toplantı sayısına karşın faiz indirimlerine ara verilmemiş olmasını temkinli bir duruş olarak değerlendirmenin zor olduğunu düşünüyoruz. Kararın kısa-orta vadeli etkisini, kur ve enflasyon açısından sınırlı negatif, borsa ve büyüme açısından sınırlı pozitif olarak yorumluyoruz. TCMB’nin sonraki PPK toplantısı 19 Mart’ta.

Kaynak:Gedik Yatırım 
Hibya Haber Ajansı